Vahiy İlkesine Göre Büyüyün

COVID-19 salgınının bize hatırlattığı gibi, fiziksel ve ruhsal fırtınalar yeryüzündeki hayatın bir parçasıdır. Kurtarıcı, İkinci Gelişi’nden önceki zamandan bahsederken, büyük sıkıntıların yaşanacağı günleri önceden bildirdi. O şöyle dedi, “Çeşitli yerlerde kıtlıklar, salgın hastalıklar ve depremler olacak” (Joseph Smith—Matta 1:29).

Böylesi bir sıkıntıyı oluşturan şey, etrafımızı saran artan karanlık ve aldatmacalardır. İsa’nın öğrencilerine söylediği gibi, O’nun dönüşünden önce “kötülük çoğalacaktır” (Joseph Smith—Matta 1:30).

Şeytan, ordularını topladı ve Rab’bin işine ve onunla meşgul olan bizlere karşı öfkeleniyor. Karşı karşıya olduğumuz artan tehlikelerden dolayı, ilahi rehberliğe olan ihtiyacımız hiç bu kadar fazla olmamıştı ve Aracımız, Kurtarıcımız ve Fidye ile Kurtaranımız olan İsa Mesih’in sesini duyma çabalarımız hiç bu kadar önemli olmamıştı.

Kilise Başkanı olarak çağrıldıktan kısa bir süre sonra söylediğim gibi, Rab bize düşüncesini bildirmeye hazır. Bu bizim için, O’nun en büyük nimetlerinden birisidir.²

Günümüzde O, “Eğer istersen, sana vahiy üstüne vahiy, bilgi üstüne bilgi verilecek” diye söz verdi (Öğreti ve Antlaşmalar 42:61).

Yalvarışlarımıza cevap vereceğini biliyorum.

Ruh’un nasıl konuştuğunu bilmek günümüzde çok önemlidir. Kişisel vahiy almak, yanıtlar bulmak, korunma ve yönlendirme almak için, Peygamber Joseph Smith’in bize gösterdiği örneği hatırlarız.

Öncelikle, kendimizi kutsal yazılara kaptırırız. Bunu yapmak, zihnimizi ve yüreğimizi Kurtarıcı’nın öğretilerine ve hakikatlerine açar. Mesih’in sözleri, özellikle bu belirsizlik ve kargaşanın olduğu günlerde, “[bize] ne yapmamız gerektiğini söyler” (2. Nefi 32:3)

Daha sonra dua ederiz. Dua etmek girişkenlik gerektirir, bu yüzden kendimizi Tanrı’nın önünde alçakgönüllü hale getirerek, düzenli olarak gidebileceğimiz sessiz bir yer bulur ve yüreklerimizi O’na dökeriz.

Rab şöyle der, “Bana yaklaşın ve ben de size yaklaşacağım; beni gayretle arayın ve beni bulacaksınız; dileyin, alacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır” (Öğreti ve Antlaşmalar 88:63).

Rab’be doğru yakınlaşmak, teselli ve cesaret, umut ve şifa getirir. Bu yüzden endişelerimiz ve zayıflıklarımız, özlediklerimiz ve sevdiklerimiz, hizmet çağrılarımız ve sorularımız için O’nun adıyla dua ederiz.

Sonra dinleriz.

Eğer, duamızı bitirdikten sonra dizlerimizin üzerinde oturmaya devam edersek, aklımıza düşünceler, hisler ve yönlendirmeler gelecektir. Bu izlenimlerin kaydedilmesi, Rab’bin bizden neler yapmamızı istediğini hatırlamamıza yardımcı olacaktır.

Resim

bir kadın çalışırken

Bu süreci tekrar ettiğimiz zaman, Peygamber Joseph Smith’in sözleriyle, “vahiy ilkesine göre büyüyeceğiz.”³

Kutsal Ruh’un fısıltılarını fark etme yeteneğimizi iyileştirmek ve vahiy alma kapasitemizi artırmak, liyakat gerektirir. Liyakat mükemmellik gerektirmez, ancak daha fazla saflık için çabalamamızı gerektirir.

Rab günlük gayret, günlük ilerleme ve günlük tövbe bekler. Liyakat saflığı getirir ve saflık bizi Kutsal Ruh’a layık hale getirir. Bizler “Kutsal Ruh’u rehberi[miz]” (Öğreti ve Antlaşmalar 45:57) olarak aldığımız zaman, kişisel vahiy almaya hak kazanırız.

Eğer cennet istikametine giden kapıyı açmamızı engelleyen bir şey varsa, tövbe etmemiz gerekebilir. Tövbe, kapıyı açmamıza izin verir, böylece Rab’bin sesini daha sık ve daha net dinleyebiliriz.

Oniki Havariler Kurulu’ndan Yaşlı David A. Bednar “Standart açık ve nettir” diye öğretmiştir. “Eğer düşündüğümüz, gördüğümüz, dinlediğimiz veya yaptığımız bir şey bizi Kutsal Ruh’tan uzaklaştırıyorsa, o zaman o şeyi düşünmeyi, görmeyi, dinlemeyi veya yapmayı bırakmalıyız. Örneğin, eğlendirmeyi amaçlayan şey bizi Kutsal Ruh’tan uzaklaştırıyorsa, o zaman kesinlikle bu eğlence türü bizim için uygun değildir. Çünkü Ruh, kaba, derme çatma veya alçakgönüllülükten yoksun şeylere eşlik edemez, o zaman böyle şeyler açıkça bizim için uygun değildir.”⁴

Artan saflığı ve itaati; oruç, gayretli arayış, kutsal yazıları ve yaşayan peygamberlerin sözlerini çalışma, tapınak ve aile tarihi işiyle birleştirdiğimizde gökler açılacaktır. Rab de sözünü yerine getirecektir: “Senin zihnini aydınlatacak Ruhum’dan sana pay vereceğim” (Öğreti ve Antlaşmalar 11:13).

Sabırlı olmamız gerekebilir, ancak Tanrı bizimle Kendi tarzında ve kendi zamanında konuşacaktır.

Eyüp şöyle bildirdi, “Oysa insana ruh, Her Şeye Gücü Yeten’in soluğu akıl verir” (Eyüp 32:8). Bu yeni yılda, Rab’bin size vermek istediği aydınlanmayı alabilmeniz için ve Rab’bi daha iyi ve daha sık dinlemek için gerekli adımları atmanızı teşvik ederim.

Yaşlı Hales, 2017 yılının Ekim’inde vefat etmeden önce, genel konferans için kısa bir konuşma hazırlamıştı, fakat bunu paylaşamadı. O konuşmasında şöyle yazmıştı, “İnancımız bizi Rab’bin huzurunda olmaya hazırlar.”⁵

Vahiy aldığımızda, Tanrı bize Kendi düşüncesini, iradesini ve sesini bildirirken, O’nun huzurunda vakit geçirmiş oluruz (bkz. Öğreti ve Antlaşmalar 68:4). İnancımızı eyleme geçirelim, O’nu çağıralım, O’nun vaat ettiği ilhamına layık yaşayalım ve aldığımız rehberliğe göre hareket edelim.