Tanrı Sizi Tanıyor ve Seviyor

Hayat zorlayıcıdır. Çoğu insan kendini bunalmış, yalnız, izole edilmiş veya bitkin hisseder. İşler zorlaştığında, başıboş kaldığımızı ya da geride kaldığımızı hissedebiliriz. Hepimizin Tanrı’nın çocukları ve O’nun ebedi ailesinin üyeleri olduğumuzu bilmek, aidiyet ve amaç duygusunu yeniden canlandıracaktır.²

Başkan M. Russell Ballard şunu paylaştı: “Hepimizin şimdi ve sonsuza kadar paylaştığı önemli bir kimlik vardır. … Yani siz Tanrı’nın oğlu veya kızısınız ve her zaman da öyle oldunuz. … Bu hakikati anlamak, gerçekten anlamak ve kucaklamak, hayat değiştirir.”³

Cennetteki Babanız için ne kadar önemli olduğunuzu gözden kaçırmayın veya küçümsemeyin. Siz doğanın tesadüfi bir yan ürünü, kozmik bir yetim ya da madde artı zaman artı şansın sonucu değilsiniz. Tasarımın olduğu yerde tasarımcı da vardır.

Hayatınızın bir anlamı ve amacı vardır. İsa Mesih’in sevindirici haberinin devam eden İade Edilişi, ilahi kimliğiniz hakkında ışık ve anlayış getirir. Siz Cennetteki Baba’nın sevgili bir çocuğusunuz. Bütün bu benzetmelerin ve öğretilerin konusu sizsiniz. Tanrı sizi o kadar çok seviyor ki, sizi iyileştirmek, kurtarmak ve fidye ödeyerek kurtarmak için Oğlu’nu gönderdi.⁴

İsa Mesih her insanın ilahi doğasının ve sonsuz değerinin farkındaydı.⁵ Tanrı’yı ve komşumuzu sevmekle ilgili iki büyük emrin, Tanrı’nın tüm emirlerinin temeli olduğunu açıkladı.⁶ İlahi sorumluluklarımızdan birisi de muhtaç olanlarla ilgilenmektir.⁷ Bu nedenle İsa Mesih’in öğrencileri olarak, “birbirimizin yükünü [taşırız], … yas tutanlarla birlikte yas [tutarız] … ve teselli olmaya ihtiyacı olanları teselli ederiz.”⁸

Din sadece Tanrı ile olan ilişkimizle ilgili değildir; aynı zamanda birbirimizle olan ilişkimizle de ilgilidir. Yaşlı Jeffrey R. Holland, İngilizce din kelimesinin Latince religare kelimesinden geldiğini ve “bağlamak” veya daha doğrusu “yeniden bağlamak” anlamına geldiğini açıkladı. Dolayısıyla “gerçek din, bizi Tanrı’ya ve birbirimize bağlayan bağdır.”⁹

Birbirimize nasıl davrandığımız gerçekten önemlidir. Başkan Russell M. Nelson şöyle öğretir: “Kurtarıcı’nın mesajı açıktır: O’nun gerçek öğrencileri geliştirir, ayağa kaldırır, teşvik eder, ikna eder ve ilham verir.”¹⁰ Yol arkadaşlarımız kendilerini kaybolmuş, yalnız, unutulmuş veya uzaklaştırılmış hissettiklerinde bu daha da önemlidir.

Bocalayan insanları bulmak için çok uzağa bakmamıza gerek yoktur. Kendi ailemizden, topluluğumuzdan veya yerel toplumumuzdan birisine yardım ederek başlayabiliriz. Ayrıca aşırı yoksulluk içinde yaşayan 700 milyon insanın¹¹ ya da zulüm, çatışma ve kimlik temelli şiddet nedeniyle zorla yerlerinden edilen 100 milyon insanın acılarını dindirmeye çalışabiliriz.¹² İsa Mesih, açlar, yabancılar, hastalar, yoksullar ve hapsedilmişler gibi muhtaç durumdakilerle ilgilenmenin mükemmel bir örneğidir. O’nun işi bizim işimizdir.

Yaşlı Gerrit W. Gong şöyle öğretir: “Tanrı’ya doğru olan yolculuğumuz çoğu zaman birlikte olur.”¹³ Bu nedenle mahallelerimiz, Tanrı’nın tüm çocukları için bir sığınak olmalıdır. Pasif bir şekilde kiliseye mi gidiyoruz yoksa amacı ibadet etmek, Mesih’i hatırlamak ve birbirimizi koruyup kollamak olan aktif topluluklar mı oluşturuyoruz?¹⁴ Başkan Nelson’ın daha az yargılama, daha çok sevme ve İsa Mesih’in saf sevgisini sözlerimiz ve eylemlerimizle başkalarına sunma öğüdünü dinleyebiliriz.¹⁵

İsa Mesih’in Kefareti, Cennetteki Babamız’ın çocuklarına olan sevgisinin en yüce ifadesidir.¹⁶ Kefaret kelimesi, yabancılaşmış veya ayrılmış olanların “bir olma” durumunu ifade eder.

Kurtarıcımız’ın görevi hem Cennetteki Baba’ya dönmenin bir yolunu hem de yolculukta yardım sağlamaktı. Kurtarıcı, yaşadıkları sayesinde, hayatın zorlukları karşısında bizi nasıl destekleyeceğini bilir.¹⁷ Şüphesiz Mesih bizim kurtarıcımız ve ruhlarımızın şifacısıdır.

Biz inanç gösterdikçe, zorluklara rağmen ilerlememize yardım eder. Sevgi dolu ve merhametli davetini sunmaya şöyle devam eder:

“Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm.

“Boyunduruğumu yüklenin, benden öğrenin. … Böylece canlarınız rahata kavuşur.”¹⁸

Boyunduruk metaforu çok güçlüdür. Başkan Howard W. Hunter’ın açıkladığı gibi: “Boyunduruk, ikinci bir hayvanın gücünün tek bir hayvanın çabasına bağlanmasına ve birleştirilmesine olanak tanıyan, [eldeki görevin] ağır emeğini paylaşan ve azaltan bir aletti. Bir kişinin dayanamayacağı kadar büyük veya belki de imkansız olan bir yük, ortak bir boyundurukla birbirine bağlanan iki hayvan tarafından eşit ve rahat bir şekilde taşınabilirdi.”¹⁹

Başkan Nelson şöyle öğretti: “Hayatın yükünü tek başınıza çekmemek için Mesih’e, O’nunla ve O’nun gücüyle boyunduruk altına girmek için O’na gelirsiniz. Hayatın yükünü dünyanın Kurtarıcısı ve Fidye ile Kurtarıcısı’yla birlikte çekersiniz.”²⁰

Kendimizi Kurtarıcı ile nasıl boyunduruk altına alırız veya O’na bağlarız? Yaşlı David A. Bednar şöyle açıklar:

Kutsal antlaşmaları yapmak ve bunlara sadık kalmak bizi Rab İsa Mesih’e ve O’nunla aynı boyunduruğa bağlar. Aslında, Kurtarıcı, … bizi O’na güvenmeye ve O’nunla birlikte yükü çekmeye çağırır.

“Yalnız değiliz ve asla yalnız olmamıza gerek yoktur.”²¹

Yük taşıyan, kaybolan, kafası karışan herkese: Bunu tek başınıza yapmak zorunda değilsiniz.²² Mesih’in Kefareti ve O’nun kutsal törenleri aracılığıyla, O’nunla boyunduruk altına girebilir veya bağlanabilirsiniz. O, önünüzdeki yolculukla yüzleşmeniz için ihtiyacınız olan gücü ve şifayı sevgiyle sağlayacaktır. O hâlâ fırtınalarımıza karşı bizim sığınağımızdır.²³

Biliniz ki, Jasper esprili, sevecen, zeki ve ele avuca sığmaz bir çocuktur. Ama bu hikayenin anahtarı, onun benim olmasıdır. O benim oğlum ve onu tahmin edemeyeceği kadar çok seviyorum. Kusurlu, dünyevi bir baba çocuğu hakkında böyle hissediyorsa, kusursuz, yüce, sevgi dolu bir Cennetteki Baba’nın sizin hakkınızda ne hissettiğini hayal edebiliyor musunuz?

Genç kuşaktan, Z Kuşağı’ndan ve Alfa Kuşağı’ndan sevgili dostlarım: Lütfen bilin ki, inanç çalışma gerektirir.²⁴ Çoğu kişi için yalnızca “görmenin inanmak olduğu” bir zamanda yaşıyoruz. İnanç zorlayıcı olabilir ve seçimler gerektirebilir. Fakat dualar cevaplanır.²⁵ Ve cevaplar hissedilebilir.²⁶ Hayattaki en gerçek şeylerden bazıları görülmez. Hissedilir, bilinir ve yaşanır. Onlar da gerçektir.

İsa Mesih, Cennetteki Babanız’ı tanımanızı ve onunla bir ilişki içinde olmanızı ister.²⁷ O şöyle öğretti: “İçinizden hangi adam, bir oğlu olsa ve dışarıda durup, ‘Baba, evini aç da içeri girip seninle yemek yiyeyim’ dese, kendisi ‘İçeri gir oğlum; çünkü benimki senindir ve seninki de benimdir’ demez?”²⁸ Ebedi Baba Tanrı’nın, daha kişisel, sevgi dolu bir görünümünü düşünebiliyor musunuz?

Siz O’nun çocuğusunuz. Eğer kendinizi kaybolmuş hissediyorsanız, sorularınız varsa veya bilgelikten yoksunsanız, bulunduğunuz koşullarla mücadele ediyorsanız veya ruhsal uyumsuzlukla boğuşuyorsanız, O’na dönün. Teselli, sevgi, cevaplar ve yönlendirme için O’na dua edin. İhtiyacınız ne olursa olsun ve nerede olursanız olun, Cennetteki Babanız’a içinizi dökün. Bazıları için Başkan Nelson’ın davetine uyup şunu sormak isteyebilirsiniz: “O gerçekten orada mı, sizi tanıyor mu?” O’na sizin hakkınızda nasıl hissettiğini sorun. Ve sonra dinleyin.”²⁹

Sevgili kardeşlerim:

• Cennetteki Babanızı tanıyın. O mükemmel ve sevgi doludur.

• İsa Mesih’in kim olduğunu bilin.³⁰ O bizim Kurtarıcımız ve Fidye ile Kurtaranımız’dır. Kendinizi ve sevdiklerinizi O’na bağlayın.

• Ve kim olduğunuzu bilin. Gerçek ilahi kimliğinizi bilin. Tanrı’nın mutluluk planı tamamen sizinle ilgilidir. Siz O’nun çok değerli çocuğusunuz ve çok kıymetlisiniz. O, sizi tanıyor ve seviyor.

Bu basit fakat temel hakikatlere, İsa Mesih’in adıyla tanıklık ederim, amin.